20 Şubat 2016 Cumartesi

The Revenant / Diriliş 2015 - Film Kritiği

Hayırlı akşamlar.

Dün karar verdiğim Oscar adayı filmleri izlemeye yine dün başladım. Marslı' yı sinemada izlediğim için onu es geçiyorum. Ne zamandır aklımda olan ve kardeşimin ısrarla izlememi istediği The Revenant / Diriliş, izlemem gereken bir filmdi zaten. Ben de bununla başladım.



Öncelikle renkler ve zevkler biliyorsunuz ki tartışılmaz. Bu film, film olarak çok iyiydi, bu bir gerçek. Ama Leonardo DiCaprio' nun en iyi filmi miydi? Bence değildi. Bir Kanlı Elmas, bir Inception, bir Django, bir Wallstreet Kurdu' ndaki oyunculuklardan ne farkı vardı? Bence Kanlı Elmas bu adamın sinema dünyasına onun ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu kanıtlayan filmiydi. Bu adamın bir Oscar' a ihtiyacı yok. Alacaksa da bu filmden almamalı. Çünkü bu filmde, daha önceden de bildiğimiz gibi, iyi bir performans sergilemiş. Oscarlık bir performans değil yani.

Filme diyecek lafım yok. Film çok rahat Oscar almalı zaten. En iyi yönetmen ödülünü de alır. Çok yalın bir çekim olmuş bence. Filmin çekildiği mekanlar çok güzel. Harika bir doğa... Çekimleri çok başarılı buldum ben.



Tom Hardy, gerçekten bu filme yüreğini koymuş. İşte bu adam Oscar' ı almalı!


Ben ayrıca bu filmdeki diğer süper oyunculuklardan da bahsetmek istiyorum. Domnhall Gleeson ve Will Poulter! Donmhall Gleeson kendini gittikçe daha fazla geliştiriyor. Bu filmde çok iyi oynadı bence. Filmde Amerikan Yüzbaşı' nı canlandırıyor.



Diğer oyuncu, Narnia Günlükleri: Şafak Yıldızının Yolculuğu' nda ilk defa gördüğüm, en son da Labirent: Ölümcül Kaçış' ta kötü çocuğu oynayan Will Poulter. Zaten bu sene BAFTA' da Yılın Yükselen Yıldızı ödülünü kazanmış. Gerçekten de bu çocuk bu filmde çok iyi oynadı be!!



Gelelim filmin konusuna. Film, 19. yüzyıl Amerika'sında geçiyor. Amerika' nın kuzey sınırında oğlu ile birlikte avcılık yapan Hugh Glass (DiCaprio) bir ayının saldırısı sonunda ağır yaralanıyor. Yanında kendisi ölene kadar bekleyen John Fitzgerald (Tom Hardy) tarafından oğlu öldürülüp kendi de ağır yaralı halde terk ediliyor. Filmin bundan sonrası Glass' in hayatta kalma çabaları ve Fitzgerald' den oğlunun intikamını alması anlatılıyor.

Şimdi birçok sitede intikam filmi olarak lanse edilse de, aslında, göründüğünden daha derin bir film bu. Ben yazımın başında da belirttiğim gibi insanların abarttıkları kadar bir oyunculuk göremedim DiCaprio' dan. Bu şu demek değil yalnız, filmde belli başlı sahneler var, o sahnelerde DiCaprio bir oyuncunun gösterebileceği maksimum performansı gösterdi. Gerçekten hiçbir cümle kuramamasına rağmen, duygu geçişlerini çok iyi yansıtan bir oyuncu, iyi oyuncudur arkadaş! Ki kendisi zaten çok iyi bir oyuncu. Bunu Akademi ister kabul etsin, ister etmesin.

Bana göre bu filmde dikkat edilmesi gereken yan rollerdeki oyuncuların da performansıydı. Bu film bu açıdan çok göz dolduruyor. İzlediğime hiç pişman olmadım. Bazen bir film izlersiniz, çok şişirilmiş bir filmdir, ama izleyip bitirdikten sonra o filmden tatmin olmadığınızı fark edersiniz. Bence bu film, sinemada izlenebilecek bir film. Ben sıkılırım diye düşünmüştüm, çünkü uzun filmlerde belli yerden sonra dikkatim dağılıyor ve filmi bırakmak istiyorum. Bu filmde de aynısı olacak diye korktum, ama hayır. Filmin sonunda, SPOILER, DiCaprio ile Hardy' nin kaçma-kovalama sahnelerinde bile sıkılmadım. Birbirlerinin bilimum azalarını koparmaları falan, sadece o son dövüş sahnesine heyecan katmış. Nefes almadan izledim. Film gerçekten güzel arkadaşlar. İzleyin, ama DiCaprio' nun bu filmle Oscar alacak olması, diğer filmlerindeki performanslarına hakaret diye düşünüyorum, bunu da belirtmiş olayım. Çok büyük umutlara kapılmayın DiCaprio konusunda, çünkü filmin çoğunda konuşamıyor bile...

Filmin türü ve kaç dakika olduğu gibi bilgileri de verip bu yazıyı bitireceğim. Aksiyon, dram, macera türünde bir yapım. Film 2 saat 36 dakika. Çok uzun, ama inanın anlamıyorsunuz.

Evet, bir yazımın daha sonuna geldim. Okuyorsanız teşekkür ederim :) Okumuyorsanız da canınız sağ olsun... Birazdan başka bir yazı yazacağım. Onu da okumayı ihmal etmeyin. Hayırlı akşamlar...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder