Bugünki yazım yine İstanbul' un tarihi semtlerinden bir olan Beylerbeyi ile ilgili. Hatırlarsanız 2016 Beklenti/Hedefler yazımda kendime bu sene gezecek müzeler / tarihi camiler listesi çıkarmıştım. Dün, Beylerbeyi Sarayı' ndan çıktıktan sonra öğle namazını kılmamız gerektiği için Beylerbeyi tarafına doğru yürüdük annemle, ve Beylerbeyi' nin ara sokaklarından sahile indik. Orada bulunan tarihi camide namaz kılmaya karar verdik. Annem namazı kılarken, içinde bulunduğumuz caminin, listemde olan bir cami olduğunu fark ettim!! O andan itibaren caminin içten, dıştan bir sürü fotoğrafını çektim. Zaten haremle ilgili okuduğum Valide Sultanlar ve Harem kitabından da aklımda kalanlarla gitmek istediğim caminin içinde olduğum gerçeğini daha iyi idrak ettim. :) Sanki hiç beklemediğiniz bir anda çok istediğiniz birşeyin size hediye edilmesi gibi birşey bu hissettiğim. Dün o kadar güzeldi ki, enerjim çok yüksekti, moralim çok yüksekti. Allah daim etsin inşallah...
Beylerbeyi Sarayı, nam-ı diğer Hamid-i Evvel Camii' nin sahilden panoramik görüntüsü bu şekilde. |
Caminin üç tane giriş kapısı var gördüğüm kadarıyla. Ana giriş kapısı, cadde tarafında. Beykoz tarafından Beylerbeyi' nin girişinde kalıyor caminin ana giriş kapısı. Bizim girdiğimiz kapı, Beylerbeyi' nin ara sokaklarından birindeki yan kapısı. Ufak, sevimli bir girişi var. O fotoğrafı da aşağıda göstereceğim. Bir de üstteki fotoğrafta görüntülediğim bu giriş kapısı var caminin. Bu kapıdan giriş yok sanıyorum ki şu an. Caminin dışı da, bahçesi de, içi de çok güzel. Çok büyük değil, ama çok güzel, zarif bir cami.
Sultan I. Abdülhamid' in annesi Rabia Sultan adına yaptırdığı cami bu cami. Annesinin vakitsiz vefatı üzerine onun adına bir cami yaptırıyor Sultan I. Abdülhamid. Caminin bu hali, Sultan II. Mahmud' un, caminin tek minaresini yıktırıp, iki minare yaptırması ve cami dışında kalan çeşmenin caminin içine dahil edilmiş hali. Cami 1969 ve 1983 yıllarında iki yangından sonra kapsamlı bir restorasyondan geçirilmiş.
Gelelim caminin içine. O kadar güzel detayları var ki caminin içinin. Kubbesindeki o hat yazıları... Camideki camlar sayesinde çok havadar ve ferah bir iç mekanı var caminin. Caminin hemen hemen her yerinde cam var, dolayısıyla iç mekan çok güzel aydınlanıyor. Ayrıca tüm Osmanlı camilerinde olduğu gibi çok güzel bir detay var ki, bu detay beni çok duygulandırıyor. Mihrab ve minberin olduğu tarafta sağda Allah lafzı, solda Muhammed (S.A.V.) ve sırasıyla sağda Ebubekir (R.A.), Ömer (R.A.) ve solda Osman (R.A.) ve Ali (R.A.) yazıları duvara nakşedilmiş. Gidenler bilir, Aya Sofya' nın içinde de devasa büyüklükte böyle levhalar yer alıyor. Hatta bu levhaları çıkarmaya çalışmışlar ama çıkaramamışlar diye bir rivayet de anlatılır.
Caminin içindeki süslemeler çok güzel. Sadece hat yazılarından bahsetmiyorum, kubbedeki Tezhip sanatını andıran süslemelerden de bahsediyorum. O kadar güzel bir hava katmış ki bu süslemeler, bir Valide Sultan adına yaptırıldığı verilen ehemmiyetten bile anlaşılabiliyor.
Hz. Osman ve Hz. Ali yazıları da Hamid-i Evvel Camiinin minber ve mihrabının sol tarafında yer alıyor. |
Bahsettiğim yazılar işte bu üstteki fotoğraflarda görülenler. Camların verdiği şu aydınlığa bakar mısınız? Caminin içinden manzara da çok güzel. Sağda Kuleli Askeri Lisesi, solda Boğaz Köprüsü... İnsan daha ne ister ki?!
Kubbenin görüntüsü bu şekilde. Bu fotoğraf üst kattan çekildi. Bayanlar bölümü üst katta çünkü. Bir de alt kattan fotoğraf çekmeye utandım. Caminin tavanı 1 tam ve 5 yarım kubbe ile örtülü. Caminin kubbeli tavanı, iki kasnağa oturtulmuş, üstteki kasnağın çevresini dolanan yirmi pencere ile kubbe aydınlığı sağlanmış.
Beylerbeyi Camii, nam-ı diğer Hamid-i Evvel Camii çok sevimli bir cami. Yolunuz Beylerbeyi
'nden geçerse, on beş dakikanızı bu camiye ayırın derim. Çok güzel bir cami, manzara zaten şahane. Denize sıfır, süslemeleriyle, ilginç mimarisi ile İstanbul' da görülmesi gereken bir tarihi cami. Yapanın, yaptıranın, adına yapılanların ruhları şad olsun...
Hamid-i Evvel Camiinin bu görüntüsü, sırtınızı denize verdiğiniz zaman gördüğünüz iç mekan görüntüsü. Sağda Allah (c.c.) ve solda Muhammed (S.A.V.) yazıları net bir şekilde görülüyor. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder