19 Mart 2016 Cumartesi

İNCESAZ KONSERİ - Mart 2016

Herkese hayırlı sabahlar ve mutlu cumartesiler.

Bugün 19 Mart 2016 cumartesi, dün Çanakkale Deniz Zaferinin 101. yıldönümüydü. Şehitlerimizin ruhu şad olsun inşallah, dün herhangi bir şey paylaşamadım sosyal mecrada zira çok yoğundum. Ama bu unuttuğum anlamına gelmez kesinlikle.

Dün ayrıca benim için çok şey ifade eden bir diğer 2016 yılı hedefimi gerçekleştirdiğim gündü. Bir konsere gidebildim nihayet, hem de İncesaz'ın konserine!!! Ben İncesaz'ı o kadar severim ki, her sene konserlerini sıkı bir şekilde takip ederim. Geçen sene de Mall of İstanbul Sahne'ye gelmişlerdi ama ben gidememiştim, ve çok üzülmüştüm 'bir daha ne zaman gelecekler ki?' falan demiştim hatta. Ama -çok şükür ki- bu sene de geldiler ve ben nihayet katılabildim.


Bu benim ilk konserimdi, dolayısıyla tüm konserlerde mi böyle oluyor yoksa bu İncesaz'a has bir özellik mi bilemiyorum: CD'lerde, bantlarda nasılsa aynen öyle çalıyorlar ve söylüyorlar. Hiçbir detone, hiçbir eksik yok, hatta fazlası var. O kadar keyif aldım ki, anlatamam.





İncesaz'ın 12 Nisan'da Zorlu Center'da Melahat Gülses ile konseri var. İki/Eylül Şarkıları'nı söyleyecekler. Moi sahnede keşke Üsküp Sevda Şarkısı'nı da söyleselerdi. Benim en sevdiğim şarkılarının başında geliyor, ama söylemediler. Zorlu'da seslendirilecek şarkıların arasında Üsküp Sevda Şarkısı'nın olması beni çok üzdü -herhalde o yüzden söylemediler- çünkü Zorlu Center'daki konsere gitme gibi bir şansım olmayacak.



Yazıyı çok uzatmak istemiyorum, çünkü yazılacak şeyleri yazdım zaten ve ben görsel insanıyım biliyorsunuz. Şu kadarını söyleyeyim, konsere gitmiş kadar olacaksınız. :)


Baba Evi adlı diziyi hatırlar mısınız bilmem. Ben hatırlıyorum az buçuk, çok net değil ama kafamda birşeyler canlanıyor, 1997 yılında başlamış dizi. Dizinin müziklerini İncesaz yapmıştı, o diziden bir şarkıyı seslendirdiler, Itunes' da tekrar seslendirilmiş versiyonunu buldum, bilginize. Şarkının ismi Sevdayla Hesaplaşılmaz.


Videoların 15'er saniye olmasından dolayı özür diliyorum, ancak videoların tamamını yükleyemedim. Bende kesmek zorunda kaldım. İyi seyirler.



Bir de çözünürlükler çok kötü maalesef, bulunduğumuz yerden sahneyi yakınlaştırdığımızda böyle bir sorun oluşturdu elektronik aletler. Ayrıca ipoddan çok çekim yaptım, ipoddan çok bulanık çektiği için ve ben buna herhangi bir çözüm bulamadığım için çözünürlükler çok düşük. Ama zaten önemli olan müziği dinlemek değil mi? :)



Ipodda fotoğraf/video çekimindeki bu bulanıklığı nasıl gidereceğime dair bir fikri olan varsa lütfen yorum olarak bıraksın, çünkü aramadığım yer kalmadı ama çözümünü bulamadım.


Ve son video da en sevdiklerimden biri. Eski Bahar albümünden Evc isimli enstrumantal müzik. :)


Son olarak mutlu haftasonları diliyorum herkese. Okuyan arkadaşlardan ricam, fikrinizi yorumlarla belirtin lütfen. Kendimi geliştirmem açısından sizin görüşleriniz önemli benim için.

12 Mart 2016 Cumartesi

CNR Kitap Fuarı-2016

Herkese uzuuuun bir aradan sonra merhaba! Neredeyse iki haftadır birşey yazamamışım. Geçen hafta bir kongre için Ankara'daydım. Bu hafta da bir türlü üzerimdeki üşengeçliği atıp da birşeyler yazamadım. Ama bu yazıyı daha geciktirmek istemiyorum, çünkü zaten fuar yarın-13 Mart Pazar- bitiyor.

Bu hafta çarşamba günü -9 Martta- CNR Kitap Fuarı'na gittim. Evde milyonlarca kitabım olsa da, yine rahat durmayıp, bir dünya kitap aldım. Çok durmadım, çünkü gittiğim saatte fuar çok kalabalıktı ve bu kalabalığın neredeyse hepsi ilkokul çocuklarıydı. Rahat hareket edilmiyordu, ama eminim hafta sonu daha kalabalık olmuştur. Aslında cuma günü gitmek istiyordum fuara çünkü Talha Uğurluel'in imza günü cumaydı. Ancak fuara gidebileceğim tek boş günüm çarşamba idi ve açıkçası cuma günü, üç-dört aktarma yapıp, akşam 6-7 gibi CNR'a gitmek hiç işime gelmedi. Ben de dedim ki, amaaan, fuarlar çuavala mı girdi, bu olmadıysa başka fuarda kısmet olur. İnşallah olur :)


Aldığım kitapların fotoğraflarını çekmeyi çok isterdim ancak şu an akşamın yedisinde yazıyorum bu yazıyı, yani fotoğrafların güzel çıkacağı bir güneş ışığı yok. Ancak yarın ilk iş -inşallah- aldığım kitapların fotoğraflarını buraya yüklemek olacak. Şimdilik kuru kuruya yazıyla idare edeceksiniz, üzgünüm.

Selam :) Fotoğrafları düzenledim sabah, ama kardeşim sınavdan çıkınca gezmeye gittik. Ancak şimdi yükleyebiliyorum.


Aldığım kitaplar;

  • Deli Kurt- Hüseyin Nihal Atsız
  • Cemile/Sultan Murad - Cengiz Aytmatov
  • İçimizdeki Şeytan - Sabahattin Ali
  • Babam İçin Beyaz Bir Kuğu - Sibel Eraslan
  • Osmanlı'nın Şifreleri - Talha Uğurluel/Cansu Canan Özgen
  • Yüzbaşının Kızı - Puşkin
  • İstanbul'un 100 Adeti
  • İstanbul'un 100 Efsanesi
  • İstanbul'un 100 Hamamı
  • İstanbul Efsaneleri 



Özellikle son yazdığım kitap, ne zaman sorsam hep pahalı geliyordu, nihayet alabildim. Hoş aldığım fiyatta çok indirimli sayılmaz ama liste fiyatından daha uygun oldu. Ötüken Neşriyattan aldıklarım (ilk ikisi) toplamda 15 lira tuttu. YKY zaten hiçbir zaman fuarlarda adam akıllı indirim yapmadığı için, 16 liralık kitabı 12 liraya aldım. Timaş da ne kadar verdiğimi tam hatırlamıyorum ama galiba ikisine toplamda 22,50 falan vermiştim. Timaş da öyle ahım şahım indirimler yapmıyor, özellikle onların yaptığı indirimler hep buçuklu olduğu için, insanın aklında kalan fiyatlar değil.


İş bankası yayınları, fuar zamanlarında en iyi indirim yapan yayınlardan biri olur genelde, bu fuarda da beni şaşırtmadı. Yüzbaşının kızı, çok kalın bir kitap, dolayısıyla 26 lira normal fiyatı. Ancak ben, 19 liraya aldım. :) İstanbul kitapçısında İstanbul'un 100'leri serisinde indirim yoktu. Ama listedeki son kitabı 70 liradan 50 liraya aldım. Kendisi ciltli ve oldukça kalın bir kitap, dolayısıyla yine uyguna aldığımı düşünüyorum.


Sahaflar da katılmıştı bu fuara, TÜYAP'taki gibi. Meraklılarına :) Sahaflardan da bol bol eski dergi aldım, yarın onların da fotoğrafını çekip koyarım buraya.


Merak edenlere, Arkeoloji ve Sanat dergisinin birinci ve üçüncü sayılarını ve Türk Edebiyatı dergisinin hoşuma giden her sayısını aldım. :)


Evde okunmayı bekleyen kitaplar yığınıma yenilerini ekledim. Bu da bana daha büyük bir baskı veriyor aslında, ama yapabileceğim birşey yok. Yavaş yavaş eriteceğim inşallah. 

Aldıklarım içinde en merak ettiğim kitap olan Osmanlı'nın Şifreleri'ni çarşamba günü başlayıp, perşembe günü bitirdim. Bir çırpıda okunuyor, ve o kadar renkli bir kitap ki, kitapları sevmeyen biri bile rahatlıkla okuyabilir. Osmanlı ile ilgili bildiğimiz yanlışları ve doğrusunu öğrenebileceğimiz en akılda kalıcı, ama karışık ve kompleks olmayan kitap. Okuyun derim. Zaten kritiğini diğer sayfamda - Kütüphane-i Hususiyye- yapacağım.


Şu anda yine bir fuarda aldığım -TÜYAP 2015- kitap olan Yıldız Gezgini'ni okuyorum. En kısa zamanda okuduğum kitapları anlattığım sayfa olan Kütüphane-i Hususiyye'de ona da yer vereceğim. 

Evet, yorucu bir gündü ama söz konusu kitap fuarı olunca, benim için akan sular durur. :) Aldıklarım çok içime sindi, bir an önce okumak istiyorum. 

Herkese hayırlı akşamlar diliyorum. Bol kitaplı, bereketli günler...